Üniversite rektörlerinin kendisinden bazı talepleri olduğunu ifade eden Görmez, şöyle konuştu:
“Üniversiteler kurmuşuz, her biri bir şehir kadar, 10 binlerce öğrencimiz var ve bu öğrencilerimizin ibadet edenleri var, etmeyenleri var ama ibadet eden öğrencilerin taleplerine karşılık vermek için bu büyük binaları planlarken mabet planlamamışız. Camiler planlanmamış ve öğrenciler daha çok kalorifer dairelerinde saklanan tahta seccade arayışı içerisinde olurlar. Bu cümlenin altını özellikle çiziyorum. Kalorifer dairelerinde hizmetliler tarafından saklanan tahta seccadeler olur, her birimiz o kamu binalarında namaz vakti geçeceği zaman gidip müracaat ettiğimiz yer kalorifer dairesindeki hizmetli olmuştur. O hizmetli de bir yerde saklanan tahta seccadeyi bulur ve biz namazlarımızı öyle eda etmişizdir. Herhalde her arkadaşımızın böyle bir hatırası vardır.”
Hem Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hem de Türkiye Diyanet Vakfı olarak rektörlerle birlikte bir çalışma başlattıklarını ve şu anda 58 üniversitenin kampüsü içerisinde cami inşaatlarının devam ettiğini anlatan Görmez, “Ama gönül ister ki her üniversitemiz her türlü sosyal mekana sahip olsun, kütüphanesiyle, laboratuvarlarıyla öğrencilerin her türlü ihtiyaçlarını karşılayacak, her türlü sosyal mekana sahip olsun ama aynı zamanda hem kız öğrencilerimizin hem de erkek öğrencilerimizin en güzel şekilde bütün sosyal mekanları da barındıran mabetlere sahip olması onların en tabi hakkıdır” diye konuştu.
“Mabetler zaten üniversiteleri doğurdu”
“Camiyi ve mescidi İstiklal Marşı’na yerleştirmiş bir ülkede, Müslüman bir ülkenin üniversitesinde, üniversite binaları planlanırken, camisinin, mabedinin planlanmamış olması büyük bir eksiklik olmuştur” diyen Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böyle hayırlı bir işe öncülük yapma imkanı bahşettiği için yüce Rabbime hamd ediyorum. Dünyanın bütün çağdaş üniversitelerini gezen bir kardeşiniz olarak söyleyeyim. Avrupa’sında, Amerika’sında dünyanın bütün çağdaş üniversitelerinin en orta yerinde, merkezinde bir mabedi bulursunuz. İsim vermeye gerek yok, zaten bir realite daha var üniversite dediğimiz olgu mabetlerden ortaya çıktı. Mabetler zaten üniversiteleri doğurdu. Üniversitelerin kendi kampüsü içerisinde bir mabede yer vermemiş olması büyük bir eksiklik olmuştur, bu eksiklik en kısa zamanda inşallah telafi edilir ve ülkemizde ister özel olsun, ister devlet üniversitesi olsun her üniversitenin kampüsü içerisinde ama en az bunun kadar özel mimariye sahip her türlü sosyal mekana sahip kız öğrencilerin ve erkek öğrencilerin de en güzel şekilde içinde ibadet edebileceği güzel binaların, mescitlerin, camilerin yapılması en büyük temennimizdir. İnşalah bu hizmet süremiz içerisinde başlattığımız çalışmayı bütün üniversite hocalarımızla, rektörlerimizle birlikte tamamlamayı yüce Rabbimiz bize nasip eder.”
Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Kırıkkale Valisi Ali Kolat, Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Yıldız, işadamı Maşallah Peker tarafından, kapalı ve açık alanlarıyla birlikte 5 bin kişinin namaz kılabileceği caminin açılışı yapıldı.
Kaynak: AA